Down Sendromu
8 Nisan 2012 Pazar
Türkiye'de 2 Bin Çocuk Down Sendromlu Doğuyor!
|
DOWN SENDROMU HAKKINDA BİLGİLER
|
DOWN SENDROMUNU TANIYALIM
Down sendromlu çocukların özellikleri
Down sendromunun herhangi bir tedavisi yoktur. Bu çocukların eğitimleri, zeka geriliğini ortadan kaldırmak şeklinde yapılamamaktadır. Ancak bu durumdaki, zihinsel gerilik gösteren çocuklara bilinçli bir yaklaşım ve eğitimle yardım edilebilir. Buna göre; bu çocukların kapasitelerini ulaşabilecekleri en üst düzeye çıkartmak; kendi gereksinimlerini karşılayabilecek hale getirmek, toplumda özürlerine karşın uyumlu ve mutlu bireyler haline getirmek amaçlanmalıdır.
Down sendromu adını, bu kromozamal anormaliyi 1866 yılında ilk olarak tanımlayan İngiliz doktor Longdon Down'dan alır. İlk hücre bölünmesinin başlangıcında , normal bir çocuğun hücresindeki kromozom sayısı 46 iken; down sendromlu çocuğun kromozom sayısı 47 'dir. Down sendromuna neden olan bu hatalı kromozom dağılımının nedeni hakkında kesin olarak belirlenmiş bir görüş olmamakla beraber; viral enfeksiyonlar (grip, kızamık, su çiçeği vb.), hormonal bozukluklar, röntgen ışınları, ilaçlar ve genetik yatkınlıklar gibi faktörlerin etkili olabileceği düşünülmektedir. Bunun dışında kabul edilen en yaygın nedenin anne yaşı olduğu bilinmektedir. Anne yaşı ilerledikçe down sendromunun görülme sıklığı artmaktadır.
Down sendromlu çocukların boyları normal sınırlar içindedir. Ancak daha sonraki yıllarda boy uzama hızının normallere göre yıldan yıla azaldığı görülmektedir. Ağırlıkları ise sahip oldukları boy uzunluğunu karşılayabilecek düzeydedir. Genel olarak vücut ağırlığı ve boy uzunluğu değerleri standartlardan düşüktür; yaşları ilerledikçe normallerle olan farklılığın arttığı gözlenmiştir.
Bu çocukların sosyal gelişimleri; zihin gelişimlerinden birkaç yıl daha öndedir. Taklit yetenekleri oldukça fazladır ( Mesela Yeter isimli öğrencim izlediği Türk filmlerindeki aşık ve acılı kadın tiplemelerini o kadar güzel canlandırıyor ki hayran kalırsınız:)) Müzik, dans ve hareketten hoşlanırlar. Oyun ve grup kurallarına uymada güçlük çekerler.
Bu çocuklarda konuşmanın başlaması genellikle yürümenin gerçekleşmesinden 1-2 yıl sonra görülür. Dil gelişimi, yapı olarak normal çocuklara benzer; ancak bazı basamaklara ulaşmada yavaşlık ya da duraklama görülür.Ayrıca down sendromlu çocukların konuşulanları anlamaları, konuşmalarından daha iyi düzeydedir.
Down sendromlu bir çocuk ortalama olarak 10 yılda, normal gelişim gösteren bir çocuğun 3-4 yılda gösterdiği gelişmeye ulaşır. Bu çocuklar kavramları anlamada güçlük çekerler, dikkat süreleri kısa ve dağınıktır. Öğrendiklerini çabuk unuturlar , bu nedenle verilen bilgileri değişik zaman ve durumlarda tekrarlamak gerekir.
Bu çocukların motor gelişimi ilk yılda oldukça yavaştır. İlk aylarda sessiz, sakin genelde uyku durumundadırlar. 1 yaş civarında ya da daha sonraki aylarda oturmayı öğrenirler . Genel olarak motor gelişimdeki her basamak (oturma, emekleme gibi...) normalden daha uzun bir zaman aralığında aşılır. Fiziksel ya da nörolojik bir problem yoksa bütün down sendromlu çocuklar yürümeyi öğrenirler. Normal çocuklarda olduğu gibi down sendromlu çocuklarda da bireysel farklılıklar söz konusudur. Bu nedenle , bir çocuk bu özellikleri daha erken veya daha geç kazanabilir.
Evinde ilgi ve sevgiyle büyüyen; özel eğitime tabii tutulan down sendromlu çocuklar; genel olarak kendi kendine giyinme, yemek yeme, tuvalet ihtiyacını karşılama, basit ev işlerini yapma vb. gibi işleri öğrenebilirler. Öğrencilerimiz arasında okuma-yazmayı öğrenen , basit matematiksel işlemleri gerçekleştiren, bilgisayarı işine yarayabilecek düzeyde kullanabilen dünyalar tatlısı down sendromlularımız var. Hatta gözlemlediğim kadarıyla özellikle down sendromlu kızlarımız aşık olmaya pek meyilli:))
Son söz: Bu çocuklar iyi bir eğitim aldıkları taktirde monoton, yarı beceri gerektiren işlerde çalışabilirler.
{fotoğraf: Minicik tatlı öğrencim Erdem...}
Önerilerine EkleBeğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.
6 Nisan 2012 Cuma
??D own Sendromlu Olarak Dünyaya Gelen Bebekleri Karşılama
Down sendromlu (DS) bir bebeğe hoşgeldin diyorsanız, kafanızı kurcalayan çok sayıda soru ve endişenizin olması muhtemeldir. DS nedir? Tipik
Down Sendromu Ne Demektir?
DS, her 1000 doğumdan 1.3'ünde görülen kromozomlara bağlı (kalıtsal) bir olağan dışı durumdur. Bununla birlikte, yaşı 35'in üzerindeki kadınların dünyaya getirdiği
Bu
Down Sendromu'nun Belirtileri Nelerdir?
DS'lu
DS, çocuğunuz hakkındaki merak uyandıran yegâne şey olmayacaktır elbette. Unutmayın;
DS
Standart IQ testlerinde DS'lu
DS'lu
Böylesi
İrisinde küçük,
Down Sendromu'nun belli başlı 3 çeşidi vardır. Bebeğinizde muthemelen, ya trisonomy 21-kromozomların 21. çiftinde görülen, yumurta, ve sperm gelişimi veya döllenme (fertilizasyon) sırasında vuku bulan bir hücre anormalliğinden kaynaklanan fazlalık vardır.
Ya da %4 kadarı (fazladan olan 21. kromozomun parçalanıp, diğerine yapıştığı Translokasyon'a yakalanmıştır.
Yaklaşık %1'inde ise, sadece bazı hücrelerde kromozom fazlalığının (Trisonomy 21) bulunduğu mozaik bir durum. (Mosaicism) görülür. DS rahatsızlığı olanların %95'inde Trisonomy 21 vardır.
DS'lu Büyüyen Bir Çocuğun Hayatı Nasıl Olacaktır?
5 yıl öncesinde bile, normal bir çocuğun fırsatları, DS'lu olarak dünyaya gelmiş bri çocuktan daha fazlaydı. DS'lu gençler, hayal bile edilemeyecek alanlarda üstün başarılar sergileyebildiklerini ispat etmiş olup, temel programlara entegre olurlarken, kapılar her zaman kendilerine açılmıştır ve açılmaya da devam edecektir. Bir zamanlar, DS'lu yetenekli bir aktörle, aktrisin başrolünü oynadığı, yeryüzündeki tüm çocukların potansiyeli hakkında kamuoyunu aydınlatan "Life Goes On" adında bir film de seyretmiştik.
DS'lu iki genç adam, Count us In: Growing Up With Down. Syndrome (Bizi de Aranıza Alın: Down Sendromuyla Büyümek) adlı bir kitap bile yazmışlardı. Lou Shaw'un senaryosunu yazdığı, "Oğluna Saygı Duy" adlı sürükleyici filmin başrolünde DS'lu iki kahraman oynamıştır. Aynı şekilde, DS'lu iki genç adam da, Cannes 1996 En İyi Erkek Oyuncu Şeref Ödülü'nü almıştı.
Ülkedeki DS'lu binlerce genç, hayatlarını şöhretsiz ve yaygarasız bir biçimde yaşamaya devam ederken, yaşadıkları toplumu sadece içinde bulunmakla değişikliğe uğratıp, başkalaştırıyorlar. Hayalleri ve amaçlarına ulaşacak kararlılıkları var. Çevre okullarda, günün birinde iş arkadaşı, komşu hatta yetişkinlikte arkadaş olabilecekleri çocuklarla alışılagelmiş daimi sınıflarda öğrenim görürler. Genç ve yetişkin olanları farklı ve anlamlı işlere girerken, ev geçindirebilir, içinde yaşadıkarı topluluğa katkıda bulunabilirler.
Bebeğimi Dünyaya Getirmeye Hazırlanırken Farklı Birşey Yapmam Gerekir mi?
Biraz dinlenmeyi deneyin. Nasıl hissediyorsanız, öyle davranmakta serbestsiniz. Sizi ve bebeğinizi sevenler de aynı şekilde.
Çocuk doğurmak kolay iş değildir; heyecanınız, ailenize katılacak yeni bir candan kaynaklanır. Tebriklere ve fevkalâde hediyelere lâyıksınız. Ona merhaba demek için vakit kaybetmeyin ve bebeğinizle mutluluğun tadını çıkarın; zira, çok çabuk büyüyorlar
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)